Ege Gazetesi Fethiye Bölgesi Haber Sitesi
Related Articles
Geçtiğimiz günlerde göreve başlayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Fethiye Kadın Kolları, Fethiye’de görev yapan basın mensupları ile tanışma programında bir araya geldi.
İlçe örgütünde gerçekleştirilen kahvaltılı toplantıda CHP Fethiye Kadın Kolları Başkanı Yıldız Gökmen ve yönetim kurulu üyeleri hazır bulundu. Sohbet ortamında geçen buluşmada bölge ve ülke siyasi gündemi üzerine değerlendirmelerde bulunuldu. Öncelikli hedeflerinin kadın kollarını güçlendirmek olduğunun altını çizen Kadın Kolları Başkanı Gökmen; kadınların sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmelerine katkıda bulunacak projeler geliştirmeyi hedeflediklerini belirtti.
CHP Fethiye Kadın Kolları Başkanı Yıldız Gökmen, “Bizler Cumhuriyet Halk Partisi Fethiye Kadın Kolları yönetimi olarak sizlerle tanışıp, yeni misyon ve hedeflerimizi paylaşmak istedik. Biliyorsunuz ki; partimiz kadın kolları yönetiminde yakın zamanda bir değişiklik oldu. Bu konuda ilçe başkanımız Sayın Mustafa Koyuncu gerekli basın açıklamasını geçtiğimiz hafta yapmış ve partimiz genel merkez kadın kolları başkanımız ile il kadın kolları başkanımızın çalışmalarıyla ilçe kadın kolları başkanı ve yönetimi olarak atamamızın yapıldığını belirtmiştir. Kadın kolları başkanı olarak izninizle kısaca kendimi tanıtmak isterim; Fethiye/Nif doğumluyum, emekli biyoloji öğretmeniyim, partimiz il delegesi ve Fethiye Belediyesi yedek meclis üyesiyim” dedi.
Yönetim kurulu üyelerini de tanıtan Kadın Kolları Başkanı Gökmen açıklamasına şöyle devam etti: “Cumhuriyet Halk Partili kadınlar olarak; tarih boyunca eşitsizliklerle, ayrımcılıklarla mücadele eden kadınların Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde elde ettiği kazanımlarını korumak, ileriye taşımak hepimizin ortak hedefi. Hepimiz biliyoruz ki ülkemizde kadınların ulusal ve yerel politikalarda temsiliyet oranı oldukça düşük.
Kapitalizmin eşitsiz doğası yığınları yoksullaştırırken, dünya genelinde kadın yoksulların sayısı erkeklere kıyasla daha hızlı artmaktadır. Ekonomik yoksullukla paralel olarak kadının ayrıca zaman yoksulluğunun da bulunduğunu belirtmek gerekiyor. Bu durumun temel sebeplerinden biri de ev içi emek. İktidar, sosyal yardım adı altında verdiği oldukça düşük maddi destekler ile kadını özel alana, aileye, yoksulluğa hapsediyor. Bu anlamda sizlere biraz da hedeflerimizden bahsetmek istiyoruz;
1- Öncelikle kadın kollarını güçlendirmek ve seçime götürmek.
2- Mahalle temsilcilerimize ve örgütlenme biçimlerine önem vererek sanki yarın seçim varmış gibi çalışarak, ayak basılmadık köy; kapısı çalınmadık hane bırakmayacağız.
3- Kadınlarımızın ekonomik sorunları yanında psikososyal yönden de desteklenmesinde ihtiyaç bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Aile içi şiddet, akran zorbalığı gibi sosyal yapımızda yaralar açan vakıalara yönelik olarak adli ve idari yönden alınması gerekli tedbirler hususunda kadınlarımızı bilgilendirecek, kadınların ve çocukların korunmasını gerektiren durumların tespiti için çalışmalar ve incelemeler yapacağız.
4- Kentimizde yaşayan nitelikli, alanında donanımlı çok sayıda insan var. Bizler bu insanların yetenek, beceri ve donanımlarından gönüllülük esasına dayalı olarak yararlanmak istiyoruz. Bu insanların bilgi ve birikimlerini Fethiyeli kadınlarla paylaşmalarını sağlayacağız.
5- Kadınların sosyal, kültürel ve ekonomik gelişmelerine katkıda bulunacak “Arayış Toplantıları” düzenlemek ve projeler geliştirmeyi hedefliyoruz.
Son olarak Cumhuriyet, aslında bir kadın devrimidir. Kadın ve Cumhuriyet birbirini tamamlayan bir bütündür. Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni kadın erkek bir arada kurduğumuzu vurgulamış ve şöyle demiştir: ‘Dünyada hiçbir milletin kadını ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret gösterdim diyemez.’ Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı, düşüncelerin özgürce ifade edildiği, din ve vicdan özgürlüğünün, basın özgürlüğünün, kadın haklarının, çocuk haklarının, çevre haklarının tam anlamıyla güvence altına alındığı özgürlükçü bir sistem inşa edeceğiz. Bunu hep birlikte başaracağız.
Basının önemine dair de birkaç söz söylemek istiyoruz… Bir gece yarısı, ansızın gözaltına alınan ve tutuklanan gazeteciler, fahiş para cezaları ve ekran karartmalarıyla caydırılmaya çalışılan ve buna rağmen muhaliflerin sesini duyurmak için mücadele veren televizyon ve sosyal medya kanalları başta olmak üzere basın üzerindeki baskı oldukça ağır bir şekilde hissedilmektedir. Halkın sesi olmaktan uzaklaşan ana akım medya bir tarafa, muhaliflerin sesini duyurmak için her türlü baskıya rağmen emek ve cesaretle mücadele veren gerçek gazeteciler hala var.
Basın özgürlüğü, halkın haber alma hakkını herhangi bir korku ve kaygı duymaksızın, herhangi bir soruşturma, kovuşturma ve dava tehdidine maruz kalmaksızın, bağımsız ve tarafsız bir üslupla icra edebilme kudretine sahip olabilmeyi gerektirir. Bu kapsamda sizlerin sesini de yine sizler aracılığıyla duyurmak istiyoruz. Ülkemizde 1 Nisan 2025 tarihi itibariyle 123 gazetecinin tutuklu olduğu açıklanmıştır.
Mücadelemizin ve haksızlıklar karşısında yükselttiğimiz sesin duyurulmasındaki payınız inkar edilemez. Bu zorlu mücadelede bizlere omuz veren ve sesimiz olan siz basın mensuplarına tekrar teşekkür etmek istiyoruz. Tutuklu gazetecilerin bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını dileriz.
Gündemdeki gelişmelere dair de birkaç sözümüz olacak elbette. Türk siyasi tarihi hiç bu kadar derin bir hukuksuzlukla karşı karşıya kalmamıştı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile başlayan ve ardından Cumhuriyet Halk Partili çok sayıda belediye başkanı ve çalışma arkadaşlarının da tutuklanarak cezaevine gönderildiği kritik süreç, son olarak gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanması ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Eski Başkanı Tunç Soyer ve bürokratlarının bir gece yarısı gözaltına alınması ile adeta bir hukuksuzluk zincirine dönüşmüştür. Halihazırda TBMM’de komisyondan geçen ve önümüzdeki günlerde meclis gündemine alınması beklenen Maden Yasasına ilişkin değişiklikler ile doğamıza, havamıza, toprağımıza, zeytinimize savaş açılmıştır. Ülkemizde ard arda büyük yangın felaketleri yaşanmaktadır. Yangınla mücadele eden tüm yurttaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletmek isteriz. Hep birlikte içinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte, her şeye rağmen demokrasi ve adalet mücadelemizi yılgınlığa yer vermeksizin istikrarlı bir şekilde sürdürecek ve Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidara yürüyeceğiz. Birlikte güçlüyüz, birlikte kazanacağız.”
