Dünya Avukatlar Günü nedeniyle Muğla Barosu Fethiye Temsilciliğinin Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı önünde düzenlediği törende konuşan Baro Temsilcisi Fatih Taşer, ”Tüm yurttaşlar gücünü anayasadan alan yargı erkini bağımsız, tarafsız olduğu bir düzende yaşamayı arzulamaktadırlar. Ülkede olağanüstü hal olağan hale gelmiştir. Hukuk askıya alınmıştır” ifadelerini kullandı.
5 Nisan Dünya Avukatlar Günü nedeniyle Fethiye’de Cumhuriyet Meydanı Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi. Törene Muğla Barosuna kayıtlı Fethiye’deki çok sayıda avukat katıldı. Muğla Barosu Fethiye temsilcisi Avukat Fatih Taşer; Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Ardından Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimiz için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşımız söylendi. Tüm avukatların Atatürk Anıtı önünde günün anısına fotoğraf da çektirdiği törende konuşan Muğla Barosu Fethiye Temsilcisi Fatih Taşer, tüm avukatların gününü kutlayıp; ”Şu anda adliyelerde, duruşma salonlarında, Keşiflerde ve bir fiil yargı faaliyetlerinde mesleğimizi icra eden ancak aramızda olamayan Avukat meslektaşlarımın da Avukatlar Gününü kutluyorum” dedi.
”KONUŞULACAK ÇOK ŞEY VAR”
Taşer;” Ülkemizde konuşulacak o kadar çok konu ve günden var ki
hukuk, ekonomi, politika, insan hakları ihlalleri, kadın ve çocuk hakkı ihlalleri, çevre ihlalleri, ve hemen hemen her alanda hangisini saysak üzülerek söylemeliyim ki durum çokta parlak değildir.ama en önemlisi de hukuk diyoruz. Niye hukuk diyoruz? Çünkü tüm alanların dinamiğini hukuk oluşturmaktadır. Hukukun üstünlü ve bağımsızlığı ile tarafsızlığı maalesef kaygı verici durumdadır. Yargıya güven tarihimizin en alt seviyelerindedir. En yetkili ağızlar, yargının en üstünde bulunan kişi ve kurumlar yargıya güvenin yüzde 20 yüzde 30’lar da olduğunu haykırmaktadır.Yani ülkedeki 5 kişiden 4’ü maalesef ülkesindeki yargıya güvenmemektedir.Tüm yurttaşlar
gücünü anayasadan alan yargı erkinin bağımsız, tarafsız olduğu bir düzende yaşamayı arzulamaktadırlar. Ülkede olağan üstü hal olağan hale gelmiştir.Hukuk askıya alınmıştır. Neredeyse temel hak ve özgürlüklerin çoğu kanun hükmünde kararnameler ile düzenlenmektedir.birçok temel hak ve özgürlük alanı ihlal edilmiştir. Yurttaşlar düşündüklerini söyleyememekte, eleştiri hakkını bile kullanamamaktadırlar. Hakim ve savcı alımlarında liyakate değil taraftarlığa prim verilmiştir.ülkedeki en üst mahkeme olan aynı kararları alt mahkemelerce tanınmamaktadır, uygulanmamaktadır. Tüm bunlar hukuk devleti ilkesinin zedelenmesine, yurttaşların hukukun üstünlüne bağımsızlığına ve de tarafsızlığına olan inancını yitirmelerine yol açmıştır” dedi.
”SAVUNMA ADALETİN TEMELİDİR”
Savunmanın adaletin temeli olduğunu söyleyen Fatih Taşer; ”İşte bunun için bağımsız ve tarafsız yargı, işte bunun için bağımsız savunma diyoruz.
Hukuk devleti olmayı tam olarak tamamlayamamış, demokrasi geleneği ve kültürü olmayan veya eksik olan, insan hakları alanında ideal bir noktada olmayan ülkelerde ve ülkemizde hukukçu ve birer insan hakları savunucuları olarak biz avukatların ve baroların bağımsız ve tarafsız olması yadsınamayacak bir gerçektir.Avukatların ve baroların bağımsızlığını ve tarafsızlığını gölgeye düşürecek görüşlere, düşüncelere, yasal ve yapısal değişikliklerde karşı olduğumuzu da bir kez daha yineliyoruz.“Savunma adaletin temelidir.”
herkes için adalet, adalet için avukat diyoruz.Yargının kurucu unsurlarından olan savunmanın, savunmayı temsil eden biz avukatların mesleğimizi ifa ederken her geçen gün artan sorunlarla karşı karşıya geldiğimiz bir gerçektir.
Avukatların yeri geldiğinde serbest meslek, yeri geldiğinde kamu görevlisi olarak kabul edildiği, ama kamu adına verilen bu yetkileri kullanmaya gelince bin bir engel çıkarıldığı, dosya inceleme yetkilerinin törpülendiği,
yasal bir takım güvenceleri olmasına rağmen rahat bir şeklide soruşturma ve kovuşturmaya maruz kaldıkları ve bu eksende zaman zaman tutuklandıkları,
yapılan her yanlışta adeta günah keçisi haline getirildiği,
görev üstlendikleri davalarda müvekkil ile özdeşleştirildiği,
pratikte yargının kurucu unsuru olması için yollarının tıkandığı, süreç ile karşı karşıya geldikleri de bir gerçektir.“Hali hazırda CMK uyarınca görevlendirilen müdafilerin ücretlerinin avukatlık asgari ücret tarifesi seviyesine çekilmemiş olması, zamanında ödenmemesi, yine ceza muhakemesindeki uzlaşma ile ilgili olarak adliyelerde avukatlara bu görevlerin verdirilmemesi, özlük haklarımızda herhangi bir iyileştirici çalışma yapılmamış olması, avukatlık mesleğinin lüks hizmetler sınıfına uygulanan yüzde 18 KDV oranında vergilendirilmesi
mesleğin her geçen gün fiili uygulamalar ile itibar kaybetmesi başlıca sorunlar olduğu gibi anayasanın yargı bölümünde savunmanın yer almayışı,
son yıllardan nitelik ve niceliğine bakılmaksızın çok fazla sayıda hukuk fakültesi açılmış olması, avukatlık sınavı getirilmemiş olması doğal olarak avukatlık mesleğinin ve adalet anlayışının erozyona uğraması sonucu doğmuştur” dedi.
”SARSILMAZ İNANCIMIZ VAR”
Tüm bu olumsuzluklara karşın hukukun üstünlüğü ilkesine olan sarsılmaz inancı bulunduğunu ifade eden Taşer; ”Hak ve adaletin gerçekleşmesine hizmet etmekten vazgeçmeden demokrasiye, cumhuriyete, hukuk devletine, bağımsız ve tarafsız yargıya ve bağımsız savunmaya inanan avukatlar olarak bu yöndeki çalışmalarımızı inançla sürdüreceğimizi bildirir bu vesile ile tüm meslektaşlarımızın 5 Nisan Avukatlar Gününü kutlarım” diye konuştu.