Türkiye’nin yaş sebze ve meyve ihracatında önemli yer tutan domatesin anavatanı olan Fethiye, pek çok sebze ve meyve için uygun iklimi sayesinde alternatif tarım ürünleriyle de öne çıkıyor.
Uzak Doğu gibi tropikal iklimlerde yetişen bitkiler Fethiye’de seralarda yetiştirilerek Avrupa pazarına gönderiliyor.
Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Gürsu Özdemir Oda olarak alternatif tarım ürünleri yetiştirilerek ihraç edilen ürünlerin çeşitlendirilmesini desteklediklerini söyledi. Özdemir, alternatif tarım ürünlerinin bölgemizde yetiştirilmesinin hem bölge ekonomisine hem de ihracatı çeşitlendireceği için ülke ekonomisine katkı sağlayacağını belirtti.
Ülkemizin en önemli örtü altı tarımsal üretim yapılan bölgeleri arasında bulunan Fethiye ve Seydikemer’de yetiştirilen sebze ve meyveler ihraç edilerek bölgemize ciddi ekonomik girdi sağlanıyor. Yetiştirilen tarım ürünlerinin büyük çoğunluğunu oluşturan domates, başta Rusya olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç ediliyor.
Seracılığın geliştiği bölgemizde, girişimci üreticiler domates dışında alternatif ürünlerin üretimine yönelmeye başladı. Muson Asya’sında yetiştirilen tropikal iklim meyvesi Pitaya, diğer adıyla Ejder Meyvesi, Fethiye’de yetiştirilebilen tarım ürünleri arasında yer alıyor. Emekli memur olan Ahmet Batur, Uzak Doğuda köylüler tarafından yetiştirilen pitaya bitkisini Fethiye’deki 3 dönümlük serasında yetiştirerek Avrupa’ya ihraç ediyor.
Oğlunun oynadığı bilgisayar oyunu aracılığı ile pitaya bitkisini öğrendiğini söyleyen Ahmet Batur, bitkinin nasıl yetiştirildiğini öğrenmek ve pazar araştırması yapmak için de Avrupa’ya, Asya’ya seyahatler gerçekleştirmiş. Türkiye’de üretilen pek çok tarım bitkisinden daha karlı olduğunu ifade eden Ahmet Batur, “Emekli devlet memuruyum. Emeklilikten sonra kendime bir uğraş ararken oğlumun bilgisayar oyunlarında karşılaştığı meyve ile tanıştım: pitaya. Türkçe adı ejder meyvesi. Araştırmam sonucunda bu bitkinin verimlilik ve ekonomik değerinin çok yüksek bir bitki olduğunu algıladım. Toprakla, serayla uğraşan bir insan değildim fakat araştırmamın verimli bir işe dönüşmesi için seraya yöneldim. Pitayayı incelerken anavatanı olan Uzak Doğu’ya gittim, orada yaşadım. Köylerde bunun yetiştirilmesinin nasıl yapıldığını öğrendim. İnternette konuyla ilgili bilimsel dokümanları indirdim. Tercüme ederek anlamaya çalıştım. Sonrasında pazarını araştırmak için Avrupa’da dolaştım. Orada da ekonomik değeri yüksek bir meyve olduğunu kesinleştirince yatırım yapmaya karar verdim. Geçen sene temmuz ayının sonunda fidanlarımı serama ektim. Şuan da gördüğünüz bahçe 13 aylık bir bahçedir. 9’uncu ayından itibaren meyve almaya başladım. Mayıs sonu itibariyle meyvem ağaçtaydı ve toplamaya başlamıştım. Hafta’da ya da on günde bir meyve sayısına bağlı olarak hasadıma devam ediyorum. Kasım ayının sonuna kadar da hasat yapmaya devam edeceğim. Satışı ile ilgili bir sorun yaşamıyorum. Ekonomik geliri çok yüksek bir meyve olduğu için tanesini toptan 15 liradan veriyorum. Virita diye bir firma var. Bu firma 30 tane de götürseniz 300 tane de götürseniz tamamını satın alıyor. Pazarı da yavaş yavaş oluşmuş durumda.” dedi.
Yarım yapmak isteyenler hesabını iyi yapmalı
Üretici satış fiyatlarının yüksek olmasını ürün azlığına bağlayan Ahmet Batur, pitaya bitkisini yatırım yapmak isteyen üreticileri uyararak “Şu an bu işi yapan kişi sayı az olduğu için rakamlar bu durumda. Seneye benim meyvelerim çoğalacak. Türkiye’de bu işi yapan insanlar var. Rakamlar daha aşağı düşmeye başlayacak. İnsanlar bu işe yatırım yaparken bunları göze alması lazım. Kabaca 1 sene içerisinde yaptığınız yatırımı telafi edebileceğiniz bir yatırımdır. Bir seneden sonra ciddi oranda kara geçer. Bu karı da domatesle, salatalıkla kıyaslamamak lazım. Çünkü bu az emek isteyen bir bitki. İlaç ve gübreleme masrafında hiçbir masrafı olmayan, tamamen doğal yollarla büyüyen bir bitki. Artık Türk çiftçisinin para kazanacağı işlere yönelmesini tavsiye ediyorum. Ben yöneldim bir emekli memur olarak herhalde bu işi çocukluktan meslek haline getirenler de yönelir.” diye konuştu.
“Kendi kendine büyüyor ben de para kazanıyorum”
Antalyada yaşıyorum. Annem babam Fethiye’de yaşadığı için burada sera kurdum. Antalya’da 5 dönüm, Fethiye’de 3 dönüm seram var. Yüz binden fazla fidanım var. Antalya’dan buraya gelerek bu işleri halletmeye çalıştım. Kurduğum sistemler iletişim kurulduğu takdirde söyleyebileceğim sistemler. Tamamen otomasyonlu. Benim burada fiziken olmamı gerektirmeyen sistemler. Ben bunları çok ekonomik koşullarda yaptım. Kendi kendine büyüyor ben de para kazanıyorum.
Üreticilerin yeni ürünlere yönelmesini destekliyoruz
Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Gürsu Özdemir üreticilerin alternatif tarım ürünlerine yönelmesinin kazancı arttırarak hem bölge ekonomisini hem de ihracatı geliştireceğini söyledi. Bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak bu girişimleri Oda olarak desteklediklerini kaydeden Özdemir, “Ahmet Beye böyle bir yatırım için çok teşekkür ediyoruz. Biz zirai ilaç bayileri olarak köylülerin, çiftçilerin alternatif ürünlere yönelmesini istiyoruz. Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası olarak destekliyoruz.” dedi.
Alternatif Tarım firmasının sahibi Mustafa Kiremitli de pitaya üretimi yapmak isteyen çiftçilere teknik konularda destek verebileceklerini ifade etti.