Son zamanlarda İstanbul Ankara gibi büyükşehirlerde domates fiyatlarında yaşanan artış gözleri üreticilere ve komisyonculara dikti. Türkiye’nin en büyük domates üreticisi ve büyük domates ihracatçısı olan Fethiye’de üreticiler üretim koşullarını ve maliyetlerini kamuoyuyla paylaştı.
Özdemir “Üreticiler doğal üyelerimizdir”
Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi, aynı zamanda Zirai ilaç bayii olan Ahmet Gürsu Özdemir, üreticilerin yüksek fiyatlardan mağdur olduğunu belirterek “Komisyoncu da bayii de Fethiye Ticaret ve Sanayi Odasının üyesi ama biz çiftçiyi de doğal üyemiz olarak görüyoruz. Şu anda bir kilo domatesin, çiftçiye 1 liraya mal olduğunu öğrendik. Bir kilo domatesin komisyoncudan diğer hallere gidinceye kadarki maliyeti de aşağı yukarı 1 lira 50 kuruşa mal oluyor. Burada bu fiyatlara halden çıkan domatesin büyük şehirlerde nasıl oluyor da yüksek fiyatlardan satıldığını, biz de anlayamadık.” Dedi.
Girdi maliyetleri yüksek
Bin bir emekle, yaz kış demeden serada çalışan ve emeklerinin karşılığını almak isteyen çiftçiler; girdi maliyetlerinin yüksekliği altında ezilmeye devam ediyor. 2015 Yılında Rus Uçağının düşürülmesinin ardından ihracatın düşmesi nedeniyle domatesin iç piyasaya sürülmesi fiyatları oldukça düşürdü. Çiftçilerin o mevsimde kilosunu 2- 2,5 liraya satması gereken domatesi, 20-30 kuruşa satarken, birçok üretici de domatesin kasasını 1 liradan salça fabrikalarına satmak zorunda kaldı.
Çiftçilerin birçoğu 2015 yılında aldığı kredileri ödeyemedi. Kredilerin faizi katlanarak bu seneye kadar geldi.
Devlet tarafından uygulanan teşviklerden de büyük arazilerde üretim yapan çiftçiler faydalanırken, 3-5 dönümlük seralarda yıl boyu üretim yapan çiftçilerin derdine çare olmuyor.
Fiyatların Yüksekliği Üreticiyi de Tüketiciyi de Memnun Etmiyor
Her yıl Ocak 15’ten Nisanın ilk haftasına kadar geçiş dönemi olması nedeniyle domates üretimi düşük, fiyatlar yüksek oluyor. Bu sene havaların soğuk geçmesi, üretimi geciktirdi ve fiyatlar mayıs ayı ortalarına kadar yüksek kalmasına neden oldu. Bu tarihlerde ihracata giden domates fiyatı 3-4 lira arasında değişti.
Bu dönemde 3-5 dönümlük seralarda üretim yapan çiftçilerin en fazla 3-5 ton domates sattığı belirtilerek yıllık ortalama 1 lira- 1 lira 20 kuruş olan domates satış fiyatlarına bakıldığında alınan paranın üreticiyi kurtarmayacağına dikkat çekiliyor. Bu durum ne üreticiyi nede tüketiciyi memnun ediyor. Üreticiler yıllık ortalama 1,5-2 liraya domates satmaya razı.
Bir dekar seranın maliyeti 10 Bin Lira
Fethiye’de örtü altı sebzecilik yaparak domates üretin çiftçiler, tarım girdilerinin fazla olduğunu ifade etti. Taban fiyat uygulaması isteyen üreticilerin, sebzede hal giriş çıkışının zorunlu tutulması gerektiğini vurguladı.
Domates üreticisi İzzet Üyük, bölgesel tarım politikalarının geliştirilmesini talep etti. Üyük, “Fethiye Karaçulha’da 8 dönüm serada çiftçilik yapıyorum. Tamamında domates üretiyorum. Şu an halde piyasamız 1 Lira 30 Kuruş ile 1 lira 70 kuruş arasında değişiyor en kaliteli mal ve 50 kuruşa kadar iniyor. Burada üretici kazanmıyor. Maliyetler yüksek. Tüketici aşırı fiyata mal yiyorum diyor. Arada paranın nereye gittiğini biz de bilmiyoruz. Dönüm maliyeti 8 ila 10 bin lira arasında değişiyor. Toplamda 10 dönümde 8-10 ton mal satarız ya kurtarırız ya zarar ederiz. Bizim bu dertlerden kurtuluşumuz taban fiyat uygulamasında. Sebzede taban fiyat uygulaması yok. Sebze hariç tahılda, fındıkta taban fiyat uygulaması var fakat sebzede yok. Dünyada örtü altı üretimi doğal yapan tek yer Türkiye. Türkiye hariç hiçbir ülkede güneş ışığı ile yetişmiyor sebze. En kalıntısız, Avrupa standartlarına uygun sebzeyi Türkiye işliyor ama pazar bulamıyoruz. Bizi 1 lira 50 kuruş taban fiyat kurtarır. 1 kilo domatesin 1 lira maliyeti vardır.” Dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bölgesel tarım politikaları uygulamasını isteyen İzzet Üyük, “10 gramlık bir ilaç 150-160 lira. Bu bir atımlık. Haftada bir atıyoruz. Haftalık seraya kullanmış olduğumuz zirai mücadelelerin toplam maliyeti 300-350 lirayı buluyor. Haftalık 500 lira gübreleme maliyeti var bir seranın. İhracatta taban fiyat uygulamasını kesinlikle istiyoruz. Tarım Bakanımızdan rica ediyoruz, bize yardımcı olsun. Ülke geneli politika uygulamasın; bölgesel tarım politikaları uygulasın. Gelsin Ankara’dan masa başından değil, sivil toplum kuruluşları ile değil; o toplulukları oluşturan kişilerle birebir temasa geçerek sorunları çözelim. Birebir çiftçilerle, bu işlerle uğraşanlarla oturulup konuşulmasını istiyoruz.” diye konuştu.
Hal giriş-çıkışı zorunlu hale getirilmeli
Ürün fiyatlarının oturmasında ürünlerin hal içerisinde giriş çıkış yapılmasının etkili olacağını söyleyen İzzet Üyük, şunları kaydetti: “Özellikle hallerden çıkışlarda fiyat farklarının farklı olmasındaki en büyük sorunda çoğu yerde hal çıkışının olmaması. Çiftçi bir komisyoncuya malını iki kez peşin veriyor. İtimat sağlıyor. Üçüncüsünde malını veresiye veriyor, çiftçi parasını kaptırıyor. Tüm malların şehirden şehre geçerken hal çıkışını şart koşmalarını istiyoruz. Hal çıkışı olmadığı sürece fiyatlar oturmaz. Köylerden mal çıkışı yapıldığı zaman fiyat oturtamayız.”
Şu an domatesi salçaya döküyoruz
Fethiye Çamköy’de üreticilik yaptığını söyleyen Mustafa Karaoluk, “Şu an halde en iyi fiyata ihracat domatesin fiyat 1 Lira. İç piyasa olarak verdiğimiz domateslerin fiyatı 30-40-50 kuruş olarak değişmekte. Salçanın kasası bir buçuk lira. Tam karaborsa zamanında domatesin kilosu 3 lira iken buradan İstanbul’a vardığında 10-15 lirayı görüyor. Biz burada bu fiyatları göremiyoruz. Burada suçlanan çiftçi oluyor. Hep ezilen biz olduk” diye konuştu.
Satışlar fatura üzerinden yapılmalı
Fethiye Karaçulha Halinde Komisyonculuk yapan Mustafa Ozan, satışların fatura üzerinden yapılması ve denetlenmesi gerektiğini söyledi. Birinci kalite domatesin son satıcı tarafından yüksek fiyata satıldığını kaydeden Mustafa Ozan, “Televizyonlarda çıkan fiyatlar ne zamanın fiyatları onu bilmiyoruz. Bu birinci önerimiz. Domatesin pek çok çeşidi var. Hangi kalitede domatesin fiyatından bahsediyoruz. Arada girdiler, nakliye belli. Marketçi alıyor, faturası belli. Şu halden şu paraya alınmıştır diye yüksek fiyat gösteriyor. İadesi var. 10 bin liraya 9.999 yazıyor. Bunlar marketçilerin, pazarcıların kaliteli malı fazla fiyata satmasından dolayı olan bir fiyat bu. Bizim kar marjımız belli. Burada ne üretici bir haksızlık var ne komisyoncuda bir haksızlık var. Yüksek gösterilen, halden alınıp da pazara kadar giden kazanç. Şu anda hiçbir yerde 10 liraya domates yok. Eski fiyatları medyaya çıkarıyorlar. Şu an iç Pazar için alımlar 80 kuruştan 1 lira 50 kuruşa kadar var. Fatura üzerinden satış yapılırsa hiçbir sorun kalmaz ortada.” Dedi. Domatesin çeşidi çok bir ürün olduğuna dikkat çeken Mustafa Ozan, bu nedenle domateste taban fiyat uygulanamayacağını belirtti.
Medyada çıkan haberlerin çiftçinin kafasını karıştırdığını söyleyen Ziraat Mühendisi… Bu durumun çiftçinin üretimden çekilmesine ve üretimin düşmesine sebep olacağını savundu. Ziraat Mühendisi Mükremin Sert “Bu kafa karışıklığı devam ederse gelecek yıl üretim daha da düşer. Gelecek yıl domates ithal edersek de hiç şaşırmayın. Bu maliyetler böyle devam ettiği sürece çiftçimiz zor durumda kalacak.” İfadelerini kaydetti.
Üreticinin maliyetleri her yıl artıyor
Ziraat Mühendisi Mükremin Sert “Üreticinin maliyetleri geçen yıla göre arttı. Dönüm seranın yalnızca fide maliyeti 3 bin lira. Geçtiğimiz yıl çuval başına 70 lira olan gübre fiyatı bu yıl 120, 130, 150 lira. Çiftçinin borcu her geçen yıl artmaktadır. Çiftçinin kendine ait 2B borçları var. Bunları günden güne ödeyememekte şu anda. Çiftçi olarak da konuşabilirim. Kışın soğukta soba yakılıyor yazın güneşin altında çalışılıyor. Bu kadar emek arz talep dengesini sağlayabilmek için. Alım sıkıntı yaşanması da hepimizi üzüyor. Aradaki döngüde üretici ve tüketici etkileniyor. Bu şartlarda çiftçi tarafına baktığımızda çiftçi üzgün, hayal kırıklığı içinde. Nüfusun belli bir kesimi üretim yapıyor. Üretim yapan insanlar 40-50 yaşlarında. Yeni nesilden tarım, üretim yapan yok. Biz böyle gidersek gençlerden tarımı seven bir insan da bulamayacağız.” dedi.
Özdemir: “En çok üretici mağdur oluyor”
Üreticileri ve komisyoncuları dinleyen Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Gürsu Özdemir de en çok üreticinin mağdur olduğunun altını çizdi. Çiftçinin işinin zor dolduğunu söyleyen Ahmet Gürsu Özdemir, “Şimdi biz neyi kanıtlamaya çalıştık: Çiftçiden başladık komisyoncuya kadar bayiye kadar geldik. Bir kilo domatesin maliyetini çıkartmaya çalıştık. Ben de bir bayiyim. Komisyoncu da bayii de Fethiye Ticaret ve Sanayi Odasının üyesi ama biz çiftçiyi de doğal üyemiz olarak görüyoruz. Şu anda bir kilo domatesin çiftçiye 1 liraya mal olduğunu öğrendik. Komisyoncudan diğer hallere gidinceye kadarki maliyeti de aşağı yukarı öğrendik. Bir kilo domatesin komisyoncudan diğer hallere gidinceye kadarki maliyeti de aşağı yukarı 1 lira 50 kuruşa mal oluyor. Burada bu fiyatlara halden çıkan domatesin büyük şehirlerde nasıl oluyor da yüksek fiyatlardan satıldığını, biz de anlayamadık. Çok kötü bir süreçten geçiyoruz suçluyu bulamıyoruz. Bayiler finansördür. Sezon boyunca gelir çiftçi, parası yoktur, yazarlar. Ürün para etmezse para da almazlar. En çok cefa çekenlerden biri de bayilerdir. Komisyoncunun işi zor, bayiinin işi zor ama çiftçinin işi daha da zor.” Diye konuştu.
Çiftçi yılın bir ayı para kazanıyor
Fethiye’de zirai ilaç bayiliği domates üreticiliği yapan Mustafa Kiremitli de domateste fiyatların Nisan ayı gibi üretimin az olduğu dönemlerde yüksek olduğunu, bu durumunda yılda bir ay olduğunu söyledi. Çiftçinin yılın 335 günü maliyetin altında satış yaptığını söyleyen Mustafa Güler, “Çiftçiye bir dekar seranın maliyeti 8 bin lira ile 10 bin lira arasında değişiyor. Maksimum dekarda alınan tonajı hesaplarsak 7 ton ile 10 ton arasıdır. Haldeki fiyatlara baktığımız zaman 50 kuruş ile 1,5 lira arasında değişim göstermektedir. Bu fiyatlar 10 bin lira dekar maliyeti olan bir seranın masraflarını karşılamamaktadır. En az 1,5 lira ve üzeri çiftçiyi kurtarır. Burada çiftçimizin en büyük maliyeti fide maliyeti. Fide maliyeti dekarda 3 lira ile 4 bin lira arası değişmektedir. Çiftçinin belini büken en büyük konu fidenin pahalı olmasıdır. Gübre fiyatları da dönem dönem çok yükselmektedir. Geçen seneki 70-80 lira olan gübreler bu sene 12, 130, 150 lira. Bayilerin sistemi veresiye sistemi. Ürün para etmediğinde parasını toplayamıyor. 20-25 gün zarfından domates biraz fiyat yaptı ama bu 365 günün en fazla bir ayı. Diğer geri kalan 335 günde domates 40,50 kuruş; domates salçaya dökülüyor. Nisan aylarında, üretimin az olduğu zamanlarda fiyatların ister istemez yükselişe geçiyor. Bu da ürünün olmamasından kaynaklı. Mayıs-haziran ayı geldiğinde her zamanki gibi domates 30-40 kuruş oluyor. Domates, 365 günde 30 gün para ediyor, 335 gün para yapmıyor. Kim kazanıyor derseniz. Aradaki 30 günlük sürede malını satabilen çiftçiler kazanıyor. Bu yüz kişide 10-15 kişi ama yüzde 90-80’ni para kazanamadan sezonu kapatıyor.” dedi.